Tarihçe

Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü 1982 yılında tıp ve yaşam bilimlerinde karşılaşılan sorunların çözümüne, “mühendislik yöntem, araç ve sistemlerinden yararlanarak katkı sunmak” hedefiyle kurulmuştur. Bu alanda ülkenin öncü kurumu olma özelliğini taşıyan enstitü disiplinler arası bir yaklaşımla mühendislik, temel bilimler ve sağlık bilimlerinden gelen adaylara uluslararası standartlarda lisansüstü eğitim sunmakta ve çeşitli bilimsel araştırmalar yürütmektedir. 

ABD’de bulunan Purdue Üniversitesi’nde yapay koku alma üzerine yaptığı araştırmalarla 1949 yılında doktora derecesini alarak dünyadaki ilk biyomedikal mühendislerden biri olan Prof. Dr. Necmi Tanyolaç’ın girişimleriyle kurulan Enstitü, daha sonra kendisinin büyük katkılarıyla, uluslararası nitelikte bağlantılar ve etkinlikler gerçekleştirmeyi başarmıştır.  Onun anısını yaşatmak için 1990 yılından bu yana Enstitünün en başarılı yüksek lisans/doktora öğrencilerine “Prof. Dr. Necmi Tanyolaç Ödülü” verilmektedir.

Ülkemizde alanında öncü nitelikte bir eğitim ve araştırma altyapısına sahip Enstitüde, 14 tam zamanlı, 5 yarı zamanlı öğretim üyesi görev yapmaktadır. Enstitü uluslararası nitelikte lisansüstü eğitim-öğretim faaliyetleri gerçekleştiren bir kurum olmanın yanı sıra ileri teknolojik altyapılara sahip bir araştırma merkezidir. 

Biyomalzeme, Robotik/Biyomedikal Enstrümentasyon, Biyomekanik, Biyofotonik, Klinik Mühendislik, Medikal Görüntüleme ve Nöromühendislik alanlarında 12 araştırma laboratuvarı çeşitli araştırma iş birlikleri ve projeler yürütmektedir. Projelere, Boğaziçi Üniversitesi Araştırma Fonu ve TÜBİTAK gibi ulusal kaynakların yanı sıra Avrupa Birliği Komisyonu ve Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Enstitüsü (NIH) gibi uluslararası fonlardan da kaynak sağlanabilmektedir. 2244-TÜBİTAK sanayi doktora programı kapsamında, üniversite-sanayi iş birliğiyle öğrenciler desteklenerek, doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacı insan kaynağı yetiştirilmektedir.  

Enstitü aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde, tam donanımlı bir temiz oda altyapısına ev sahipliği yaparak tıbbi cihazlar için gerekli biyosensör ve donanım elemanlarını geliştirmektedir. Ayrıca Yaşam Bilimleri Merkezi bünyesinde yer alan klinik öncesi görüntüleme altyapısını harekete geçirerek bu tekniğin ülkemizde ve dünyada öncü uygulamalarını gerçekleştirmek, özellikle sinir kök hücrelerinin gelişim ve davranışlarını incelemek üzere hazırlıklar yapmaktadır.

Enstitü, elektrik elektronik, makina, bilgisayar, endüstri, biyomedikal, kimya mühendislikleri, fizik, kimya, biyoloji, matematik, tıp ve diş hekimliği gibi geniş bir yelpazeye yayılan disiplinlerden öğrencileri kendine çekmektedir. Ülkede lisans düzeyinde eğitim veren biyomedikal mühendisliği lisans programlarının giderek artması, yaşam bilimleri ve sağlık alanında teknoloji kullanımının yaygınlaşması, enstitünün bu alanlarda yüksek nitelikli insan kaynağı yetiştirme ve bu doğrultuda eğitim ve araştırma yapabilmesinin önemini arttırmakta, gelişimi açısından önemli fırsatlar sunmaktadır.